Biri CELTA mı dediiiiii????
Başlık yanıltmasın, "Celta,ya başlıyorum ve her günü sana anlatıcam!!"" gibi bi yazı değil bu okuyacağın... Zaten kursu anlatırken bunun imkansız olduğunu anlayacaksın:)
Celta'yı 11 Nisan'da bitirdim. Başvuruyu, süreci ve sonrasını anlatıcam.
Celta'yı anlatmamın nedeni, başvurmadan önce süreç hakkında yeterli bilgi bulamamam ve internetteki kurumların sahte olma şüphesi. Ve tabii ki diplomayı aldıktan sonra neler oluyorrr? sorusu.
Enjoy ! :)
- CELTA NEDİR?
Celta: Certificate in English Language Teaching to Adults
Yanii "bu vatandaş, bir native speaker gibi yetişkinlere İngilizce öğretebilir" diplomasıdır. ULUSLARARASIDIR. Fakat ülkemizde geçerli değildir.
- Celta'ya KİMLER BAŞVURABİLİR?
İster eğitim fakültesi mezunu ol, istersen olma; üniversite mezunu herkes başvurabilir. Yabancı dil öğretmenliği okuyanların kursa başvuru sürecinde ve kursta daha rahat ediceklerini düşünüyorum çünkü kurstaki dersler ve başvuru formu, okuldaki derslerden tanıdık gelicek.
Tabii ki belirli bir İngilizce seviyesi olan.
-Neden? Ben İngilizce grameri sular seller gibi biliyorum, katılamaz mıyım?
Katılırsın ama unutma ki dersler full İngilizce anlatılıyor ve aynı (öğretmenlik okuyanlar bilir) stajdaki gibi her gün ders anlatımı var. Diyorsan ki, "ben akıcı bir şekilde İngilizce konuşurum, İngilizce'yi İngilizce anlatırım." hiç düşünme, başvur.
- Celta diplomasını HANGİ KURUM veriyor?
Celta, Cambridge Üniversitesi'nin verdiği bir diplomadır. Üniversitenin anlaşmalı olduğu kurumlar verir. Bu kurumlardan Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de vardır.
(Cambridge University Celta yazıp google da arayabilirsin (http://www.cambridgeenglish.org/tr/exams-and-qualifications/celta/) daha sonra orada sağ alt tarafta en yakın Celta öğretim yeterlilikleri merkezi yeri butonunu tıkla (http://www.cambridgeenglish.org/tr/find-a-centre/find-a-teaching-centre/) Avrupa'da almak istersen şehir ve ülkeyi ona göre seçebilirsin.)
Kursu Türkiye'de almak istersen birkaç şehirde çıkıyor. Ankara için söylüyorum Bilkent'tekine ulaşılamıyor ve bildiğim kadarıyla sadece Bilkent öğretmenlerini kursa alıyorlar.
Diğer kurumları bilmediğim için ITI (http://iti-istanbul.com/cameng/celta) öneriyorum. Hatta şiddetle tavsiye ediyorum :)
*ITI, İstanbul'daki kurum. Ankara'ya da şube açmayı düşünüyorlardı en son, fakat şu anda ne durumda bilmiyorum.
-ÜCRETİ ??
ITI sayfasında fiyatları yazıyor. Ankara için şu anda 30 Haziran full time için £ 1,200.00 diye görünüyor.
**!!! Sayfanın en altında "All fees are quoted with 8% KDV (tax) not included." notuna dikkat.
-SÜRESİ??
Benim katıldığım full time,4 haftaydı.
Online olanlar ve part time olanlar da var. Part time lar sanırım 2 ay sürüyor.
-DİPLOMA NASIL Bİ'ŞEY?
3 tane diploma türü var.
Pass A- Pass B- Pass
*Detay için 2. bölümü oku
-NASIL başvurmalıyım?
TÜRKİYE'DE KATILMAK İSTEYENLER İÇİN:
ITI sayfasına girersen çok güzel yönlendiriyor. Upcoming kısmında kurslar var. Şehirleri ve türleri yazıyor( full-time/online vs).
Oradan hangisini düşünüyorsan sağ taraftaki view details butonuna tıkla ve formu doldur.
Başvuru iki aşamalı:
-Form
-Telefon/skype görüşmesi
Formu doldururken eğitim ile ilgili bir essay yazmanı isteyecek. Onu da yazıp yolladıktan sonra sana ITI'dan başvurunu aldıklarına dair bir mail gelicek ve bir pdf, bir de word dosyası yollayacaklar. Pdf'de Yabancı Dil öğretmenliği okuyanlar bilir have been ve have gone arasındaki fark, auxiliary verbs ya da fonetik gb konuların olduğu dilbilimsel/bilgisi soruları var; word'de ise cevapları yazmak için tablolar.Bunları yolladıktan sonra 1 ya da 2 gün içinde telefon görüşmesinin gününü belirlemek için mail atıcaklar.
Birkaç dosya daha yollayacaklar ve birinde telefon görüşmesinde ne gibi sorular sorulacağı yazıcak. Buna sakıın aldanma. Ben oradaki sorulara göre kafamda birkaç cevap hazırlamıştım. İşte nerde okudun, neden Celta almak istiyorsun, deneyimlerinden bahset gibi....
Görüşmede bana iki tane gramer sorusu sordular. Biri have been ve have gone arasındaki farktı, diğerini hatırlayamıyorum. Bir de birkaç kelime (2 tane somut,1 tane soyut) verip "bunları sınıfta nasıl anlatırdın?" diye sordular. Sordular diyorum ama görüşmeyi bir kişi yapıyor=))
Ben, bizim tutorlardan Nikue'le konuşmuştum :)
Sorular bittikten sonra, telefondaki şahıs, "senin bize sormak istediğin bir şey var mı?" diyor ve istersen kursla ilgili merak ettiklerini soruyorsun.
Bunu da atlattıktan sonra aynı gün içinde kabul edilip edilemediğini mail atıyorlar. Kabul edilirsen hızlı bir şekilde ücretin ilk bölümünü verilen hesaba ve söylenen miktar kadarını yatırıyorsun.
Ücreti biran önce yatırmalısın ki kontenjan dolmadan ön kayıt yapılsın.
Öğretmenler yani tutor'lar hakkında daha sonra yazıcam. Ama bu kurumun güvenilir olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Biz ailecek " Çok para yaa, inşallah dolandırılmayız" diye çok düşündük. Başvurmak isteyip de bizim gibi düşünen arkadaşım, umarım bu yazıyı görürsün ve için rahat eder :)
-ANKARA'da NEREDE?
ITI, Bestekar sokaktaki İngiliz Kültür Derneği'yle anlaşmış. Kurs, binanın en üst katında yapılıyor.
Kennedy Caddesi'ndeki Sakal var ya,oradan Esat'a çıkıyomuş gibi yokuşa doğru yürü. İlk sola dön, taksi durağı var. Dümdüz devam et. Aras Kargo'nun yanı.
(http://www.tba.org.tr/)
-KAÇ KİŞİ ALIYORLAR?
Bizim sınıf 12 kişiydi. Daha sonra 2 grup şeklinde ayırıyorlar. Sanırım 12'de tutmaya çalışıyorlar.
Başvuru süreci bu şekilde...
Kursta neler yaptık ?? :
http://basakkaleli.blogspot.com.tr/2014/06/celta-gunlukleri-2.html
6.06.2014
6.01.2014
CELTA Günlükleri-2
17 Mart-11 Nisan 2014
Kursta neler yaptık.....
***Kursta bize verilen herhangi bir şeyi buraya koymak istemiyorum çünkü kurum tercih etmeyebilir diye düşünüyorum. O yüzden detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım. ;)
Önce şunu söyleyim, gerçekten zor bir kurs. Bana zor olucağını, sosyal hayatımın olmayacağını ve abartmıyorum bir süre dünyadan yok olmuşum gibi olucağını tutor Nikue telefonda söylemişti. Hatta, Ankara'da ailemle yaşadığım için daha da zor olucağını söylemişti. Ben de " ben ne vizeler, finaller gördüm. Bunu mu yapamicam?" dedim İÇİMDEN......
Çok ciddi bir şekilde söylüyorum, kursun ilk iki haftası her gün ağladım ve kendime kızdım. "Ben manyak mıyım, kendime bu işkenceyi neden yaptım, deli gibi para verdik bırakamam da, kendim kaşındım,bi daha asla böyle bi kursa gitmem..." falan diye söylendim.Vallaha da billaha da...
4 hafta boyunca salonu işgal ettim; her yer kağıt, her yer materyaldi. Keşke fotoğrafını çekip koysaydım.
Kurs 8.30-5.00 arası, arada 1 saat yemek molası var. İngiliz Kültür, bizim eve yakın olduğu için 10 dakikada geliyodum. Geldiğim saatten sabah 3'e bazen 5'e kadar bir sonraki dersi planlıyodum ya da ödev yazıyodum.3'te ya da 2'de falan yattığımda da stresten uyuyamıyodum.
Bu dediklerim heves edenleri yıldırmasın, çünkü şimdi, para biriktirsem de Young Learners (http://www.cambridgeenglish.org/tr/exams-and-qualifications/celta/young-learner-extension-to-celta/) diplomasını da alsam diyorum.
Yani zor. Bunu bilerek başvuru yap.
Şunu da ekleyim kurs ne kadar zor olursa olsun ordaki arkadaşlarımı, öğrencileri ve tutorları çok özlüyorum. Onları tanıdığım için çok şanslıyım.
Böyle bi kursa gittiğim için de çok şanslıyım. Eğitim fakültesi mezunu olsam da kursta öğretilenlerin çoğunu bilmiyordum. Hatta üniversitede hiçbir şey öğretilmemiş bize.
Benim için hem çok iyi bir tecrübe oldu hem de "öğretmenlik"/ metodlar açısından bana birçok şey kattı.
Bütün kurs arkadaşlarıma,tutorlara ve öğrencilere selam:)
Süreç şöyle ilerliyor:
Kurs başlamadan 1 hafta önce ITI çeşitli yerlere ilan veriyor. Yetişkinlere 4 haftalık ücretsiz İngilizce kursu diye. Katılmak isteyenler söylenen saatte okula gelip önce yazılı sınava giriyorlar(ilk gün).
Katılımcılarsa
İlk gün sabah 8.30'da okulda oluyoruz, tanışma. Daha sonra kurs hakkında biraz bilgi...Ve ara vermeden önce herkese 2 renk dosya dağıtılıyor. Bu renkler daha sonra grupları belirliyor. Ben, pembe gruptaydım:)
12 kişi 6-6 iki gruba ayrılıyor. Bizim grup 6 kız 6 erkekti. Kendi içimzde de 3kız-3erkek.
2 grup yapılmasının nedenini birazdan anlatıcam.
Ara verildikten sonra gruplardan biri üst kattaki sınıfa çıkıyor. Gruplar da kendi içinde 2'ye ayrılıyor.
Önce öğrencilerin girdiği sınavın cevap anahtarları dağıtılıyor. Her gruba elementary'den advanced seviyeye kadar speaking sınavı için soru veriliyor. Testlerden çıkan puana göre öğrencilere soru soruyoruz ve İngilizce düzeyini belirliyoruz. Bu arada tutorlar da hep yardımcı oluyorlar.
Konuşma sınavı da bittikten sonra tekrar 12 kişi biraraya geldik.
Sonuçlara göre öğrencileri 2 gruba ayırdık; elementary ve intermediate. Bizim de 2 gruba ayrılmamızın nedeni bu. Bir grup elementary; bir grup da intermediate'lara girdi.
(Elementary için face2face; intermediate için de straight forward kitabı kullanıldı.)
2 hafta boyunca bizim grup 10.30-13.00 arası intermediate; diğer grup da aynı şekilde elementary sınıfında ders verdik.
Kursun başında çok detaylı bir şekilde ders planı verildi. Kim neyi, hangi sayfayı,kimden önce anlatıcak diye.
Ama her geçen gün detay azaldı hatta kursun son iki dersini tamamen biz planladık.
2. haftanın sonunda yer değiştirdik. Böylece iki seviyede de ders anlatma şansımız oldu.
Kursun ilk günü verilen plana göre kimin hangi gün anlatıcağı belli. 2 ana gruba ayrıldıktan sonra kendi grubumuz içinde de 2 gruba ayrıldık. Pazartesi 3 kişi, salı diğer 3 kişi ders anlatıyoduk. İşin zorluğu dersi hazırlamak için sadece 2 yarım günün olmasında. Sabahlara kadar çalışmamızın nedeni bu.
Şimdiiii, ders planını öğretmenlik okuyanlar bilir biraz gıcık bir iştir. Kursta da aynı şekilde istenildiği gibi bi plan hazırlamak zorundayız. "Nasıl hazırlanıyor?" dersen, kursun ilk günü adım adım Nikue ( sanırım kendi hazırlamış) English Lesson Planner web sayfası hakkında bilgi veriyor. "Hııı, e o zaman kolaymış" gibi düşünme. İşin en çok vakit alan kısmı istedikleri gibi yani doğru bi şekilde plan hazırlamak. Saatlerini alıyor. Ama şöyle de bi gerçek var kursun sonunda nerdeyse 4 4'lük ders planı hazırlar hale geliyosun ve demo yapmaya gittiğin okullarda ders planını gören "çok profesyonelce olmuş" diye planına hayran kalıyolar. :)
Önce dersi nasıl işleyeceğine karar veriyosun( kursun ilk günleri çok rahat çünkü eline hazır geliyor), sonra ders planını hazırlıyosun ve en son materyal hazırlamaya geliyor.
**-Kurstaki MATERYALi kim KARŞILIYOR?
Kursun ilk günü iki tane guide kitap veriyorlar. Kurs esnasında çok bakamıyorsun ama ders ve ödev hazırlarken bayaaa bi işine yarıyor, güzel kitaplar. Anlatacağın dersin malzemelerini hazırlama fikri tamamen sana kalmış. Kursun yapıldığı yerde bizim için bi fotokopi makinesi vardı. Yani kağıt ve fotokopi okuldan.
Kullanılacak kitapları da ITI veriyor. Ama benim gibi renkli çıktı takıntın varsa cebinden veriyorsun.
Materyalden de bahsettikten sonra önemli bikaç şey daha yazayım.
Kursta herkes 45 dakika ders anlatıyor. 2. gün anlatmaya başlıyorsun tabii ki tanışmayla. Grup arkadaşlarınla tanışma aktiviteleri planlıyosun. Kursun ikinci günü bu şekilde geçiyor. 3. günde son hız, ders anlatmaca.
Dediğim gibi 10.30-13.00 arası bizler ders anlatıyoruz ve her sınıfta 1 tutor oluyor. 45 dakika boyunca seni izliyor ve verdiğin ders planı, materyaller önünde senin hakkında not alıyor. Aynı şekilde ders anlatmayan grup arkadaşların da senin hakkında not alıyor.
Öğle arasından sonra okula tekrar geliyosun ve ,2 grup birlikte, 16.30/ 17.00'e kadar tutor'lar ders anlatıyor (input). Fonetikten tut da Latin alfabesi kullanmayan ülkelerde İngilizce öğrenmenin ne kadar zor olduğuna kadar anlatıyolar. Her dersin sonunda yeni bir şey öğreniyosun. Kurs esnasında kafan bilgi çöplüğüne dönüyo, telaşlanma. Sonradan hepsi yerine oturuyor.
Ertesi gün 8.30-9.30 arası tutor ve grup arkadaşların, bir gün önce yaptığın ders hakkında feedback veriyor. O gün ders anlatıcaksan 10.30'a kadar hazırlıklarını yapıyosun ve rutin başlıyor...
Diplomayı almak için 6 saat ders anlatman gerek ve belli bi süre gözlem yapmış olman gerek.Gözlem için de yine plan hazırlanıyor. 3 kişilik gruplar halinde, İngiliz Kültür'deki yabancı öğretmenlerin dersine girip not alıyorsun. Daha sonra tutorlar, derse girmiştir diye bi formu imzalıyolar. Ya da bütün grup, birlikte 90 dakikalık ders videoları izliyosun.
Bu formlar portfolyolarda duruyor. Kursun ilk günü herkese büyük klasörler veriliyor. Bu klasörlerin içine yaptığın her şeyi koyuyorsun. Klasörler de tutorların odasında duruyor.
Kusrun son günlerinde Cambridge Üniversitesi bünyesinde çalışan biri geliyor ve bütün klasörleri inceliyor. Tutorların notlarına bakıyor ve son olarak da gruba, kurs-tutorlar-kurum hakkında fikirlerini soruyor. Genel bi konuşma yapıldıktan sonra gün boyu tutorların odasında olucağını özel konuşmak isteyen olursa yanına gelebiliceğini söylüyor.
***** Kursta nelere dikkat etmeliyim???
Öncelikle tutorların Teaching Practice (TP-ders anlatımı)'lerden sonra yaptığı feedbackleri çok iyi not al ve diğer derslerinde bu noktalara dikkat et.
Örnek: Bize kursta öğrencilere "Am I clear enough?, OK?, do you understand me?" gibi soruların sorulmaması gerektiğini çünkü öğrencilerin bu sorulara hep "yes" cevabını vericeklerini söylediler. Bu soruların yerine CCQ yani Concept Checking Question'ların sorulması gerektiği söylendi.
Şöyle yani, "bu alıştırmada şunları şunları yapıcaksınız, anladınız mı?" yerine; talimatı verdikten sonra "bu alıştırmada ne yapıcakmışsınız?" diye sormak gerekiyormuş.
Ders planını çok özenli hazırla.
Materyaller düzgün, anlaşılır ve seviyeye uygun olsun.
Kullandığın her materyalin altına nereden aldığını yaz (hangi kitap,hangi site gb).
Derslere full katılım
ÖDEVLER!!!! istenildiği gibi ve zamanında
Ödevler konusuna gelmişken, kursu bitirmek için sadece bu ders anlatımları ve inputlar yeterli değil bir de 4 tane essay yazman gerekiyor.
Bu ödevlerin verilme ve teslim tarihi, kursun başında verilen zaman çizelgesinde yazılı oluyor.
Bize verilen ödevlerin konusu şöyleydi:
-özellikleri verilen bir sınıfa göre verilen bir materyalden pre-while-post reading egzersizi hazırlamak, ders planı gibi yani
-verilen cümle ve kelimeleri dilbilimsel/bilgisel inceleme
-kurstaki öğrencilerden birinin okuma-yazma ya da gramerdeki eksiğine yönelik egzersiz hazırlama
-son olarak da kurstaki gelişimimizi anlatan bir essay.
Bu ödevleri, her grubun kendi tutoru okuyup değerlendiriyor. Ödevi nasıl yapman gerektiği, kelime sayısı kısacası her şey ödev dosyalarının içinde mevcut. Eğer bi yeri yanlış yaptıysan ödev geri dönüyor ve tekrar yapıyorsun yine olmazsa tekrar dönüyor. Sonuncusu da olmazsa o ödevden kalıyorsun. Bu pek hoş bir şey değil tabii.
*Özellikle ödevlerde ve kurs sürecinde her zaman yanımda olan, bana yardım eden Başak's team e çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum :)
Ödevden hemen sonra diplomayla devam ediyim:
Her TP'den sonra tutor detaylı bi kağıt veriyo ve kağıdın en altında o dersten aldığın not yazıyor. Standard-Standard(strong)- Above Standard gb.
Pass A almak için anlattığın bütün derslerden( toplam 6 saat ders anlatman gerek bu da 8 ders saati demek çünkü dersler 45 dakika) above standard alman gerek. Yani ders planın standardın üstünde hazırlanmış,materyal,ders anlatımı, kullandığın dilin seviyesi, öğrenciler hedeflenen dili ders boyunca kullanmış.....Pörfetto bi ders yapmışsın demek... Pass B için de sanırım 2 dersin standard(strong'a yakın) olabilir, geri kalanı above olması gerek.Pass için de verilen her şeyi doğru düzgün yapıp "standard" almışsın demek.
* Kurstan Pass almak da önemli bir şey, küçümseme. Ama keşke hak etmeyenlere ya para iade edilse ya da ekstra başka bir şeye daha katılması gerekse. Çünkü bazen insanlar sanırım tempodan kaynaklı, hazıra konmaya başlıyolar. Senin materyalini kullanmak istiyolar ya da en kolay dersi almaya çalışıyolar. Ders anlatırken ki isteksizlikleri ya da gerektiği özeni vermediği anlaşılsa da onlara da Pass verilmesi haksızlık...
Biz bütün grup, kurs başladığında "Pass A alıcaz" diye başladık. 1. haftanın sonunda "Pass B olsun o da yeter" dedik ve son hafta "Allaaaaamm nolur geçiyim yeter yaaa " diyoduk. Tabii bunu kursun sonunda hep birlikte yemeğe gittiğimizde birbirimize itiraf ettik =))
Genel olarak süreç böyle. Dediğim gibi çok yoğun ama çok güzel şeyler öğreniyosun ve bence bir öğretmenin bilmesi gereken şeyler. Kendi üniversitemi düşününce 5 yıl boşuna okumuşum diyorum. Çünkü kursta yaptıklarımızın çeyreğini bile okulda yapmadık.
Tutorlar, bu alanda çok bilgili. Güvenebilirsin. Söylediklerini yapman yeterli.
Bizim tutorlar Simon Phipps, Nikue Gardner ve Liz'di.
Hani "ilkokulda şöyle bi öğretmenim vardı, tam bir öğretmendi" deriz ya.. Benim nadirdir böyle öğretmenlerim, SIMON PHIPPS de onlardan biri. ITI, böyle bir öğretmenle çalıştığı için çok şanslı. Adam derya deniz. Espirili, yardımsever, çok güzel ders anlatıyor. Bize yaptığı örnek ders anlatımında 45 dakikada rusça naber iyiyim adım şu görüşürüz demeyi öğrendik.
Açıkçası kursun ilk 2 haftası benim için çok zor geçti. Çok gergindim, hata yapmaktan korkuyodum. Bir şeyler öğrenmektense" acaba bu yaptığımı tutor beğenir mi?" diye düşünüyodum hep. 2.haftanın sonunda tutorlar değişti ve ben "hata yapıcam, Simon bana doğrusunu anlatıcak" diye derslere gittim. "Simon'dan bugün ne öğrenicem" diye mutlu girdim derslere. Hem öğrendim hem de öğrendiklerimi anlattığım derslerde kullanmaya çalıştım ve eğlendim. Simon, "öğretmen" kelimesini hakkıyla dolduran biri.
Umarım kursta senin de dersine girer:)
İşte böyle
Kurs sonrası neler oluyorr?? yakındaa :))
Kursta neler yaptık.....
***Kursta bize verilen herhangi bir şeyi buraya koymak istemiyorum çünkü kurum tercih etmeyebilir diye düşünüyorum. O yüzden detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağım. ;)
Önce şunu söyleyim, gerçekten zor bir kurs. Bana zor olucağını, sosyal hayatımın olmayacağını ve abartmıyorum bir süre dünyadan yok olmuşum gibi olucağını tutor Nikue telefonda söylemişti. Hatta, Ankara'da ailemle yaşadığım için daha da zor olucağını söylemişti. Ben de " ben ne vizeler, finaller gördüm. Bunu mu yapamicam?" dedim İÇİMDEN......
Çok ciddi bir şekilde söylüyorum, kursun ilk iki haftası her gün ağladım ve kendime kızdım. "Ben manyak mıyım, kendime bu işkenceyi neden yaptım, deli gibi para verdik bırakamam da, kendim kaşındım,bi daha asla böyle bi kursa gitmem..." falan diye söylendim.Vallaha da billaha da...
4 hafta boyunca salonu işgal ettim; her yer kağıt, her yer materyaldi. Keşke fotoğrafını çekip koysaydım.
Kurs 8.30-5.00 arası, arada 1 saat yemek molası var. İngiliz Kültür, bizim eve yakın olduğu için 10 dakikada geliyodum. Geldiğim saatten sabah 3'e bazen 5'e kadar bir sonraki dersi planlıyodum ya da ödev yazıyodum.3'te ya da 2'de falan yattığımda da stresten uyuyamıyodum.
Bu dediklerim heves edenleri yıldırmasın, çünkü şimdi, para biriktirsem de Young Learners (http://www.cambridgeenglish.org/tr/exams-and-qualifications/celta/young-learner-extension-to-celta/) diplomasını da alsam diyorum.
Yani zor. Bunu bilerek başvuru yap.
Şunu da ekleyim kurs ne kadar zor olursa olsun ordaki arkadaşlarımı, öğrencileri ve tutorları çok özlüyorum. Onları tanıdığım için çok şanslıyım.
Böyle bi kursa gittiğim için de çok şanslıyım. Eğitim fakültesi mezunu olsam da kursta öğretilenlerin çoğunu bilmiyordum. Hatta üniversitede hiçbir şey öğretilmemiş bize.
Benim için hem çok iyi bir tecrübe oldu hem de "öğretmenlik"/ metodlar açısından bana birçok şey kattı.
Bütün kurs arkadaşlarıma,tutorlara ve öğrencilere selam:)
Süreç şöyle ilerliyor:
Kurs başlamadan 1 hafta önce ITI çeşitli yerlere ilan veriyor. Yetişkinlere 4 haftalık ücretsiz İngilizce kursu diye. Katılmak isteyenler söylenen saatte okula gelip önce yazılı sınava giriyorlar(ilk gün).
Katılımcılarsa
İlk gün sabah 8.30'da okulda oluyoruz, tanışma. Daha sonra kurs hakkında biraz bilgi...Ve ara vermeden önce herkese 2 renk dosya dağıtılıyor. Bu renkler daha sonra grupları belirliyor. Ben, pembe gruptaydım:)
12 kişi 6-6 iki gruba ayrılıyor. Bizim grup 6 kız 6 erkekti. Kendi içimzde de 3kız-3erkek.
2 grup yapılmasının nedenini birazdan anlatıcam.
Ara verildikten sonra gruplardan biri üst kattaki sınıfa çıkıyor. Gruplar da kendi içinde 2'ye ayrılıyor.
Önce öğrencilerin girdiği sınavın cevap anahtarları dağıtılıyor. Her gruba elementary'den advanced seviyeye kadar speaking sınavı için soru veriliyor. Testlerden çıkan puana göre öğrencilere soru soruyoruz ve İngilizce düzeyini belirliyoruz. Bu arada tutorlar da hep yardımcı oluyorlar.
Konuşma sınavı da bittikten sonra tekrar 12 kişi biraraya geldik.
Sonuçlara göre öğrencileri 2 gruba ayırdık; elementary ve intermediate. Bizim de 2 gruba ayrılmamızın nedeni bu. Bir grup elementary; bir grup da intermediate'lara girdi.
(Elementary için face2face; intermediate için de straight forward kitabı kullanıldı.)
2 hafta boyunca bizim grup 10.30-13.00 arası intermediate; diğer grup da aynı şekilde elementary sınıfında ders verdik.
Kursun başında çok detaylı bir şekilde ders planı verildi. Kim neyi, hangi sayfayı,kimden önce anlatıcak diye.
Ama her geçen gün detay azaldı hatta kursun son iki dersini tamamen biz planladık.
2. haftanın sonunda yer değiştirdik. Böylece iki seviyede de ders anlatma şansımız oldu.
Kursun ilk günü verilen plana göre kimin hangi gün anlatıcağı belli. 2 ana gruba ayrıldıktan sonra kendi grubumuz içinde de 2 gruba ayrıldık. Pazartesi 3 kişi, salı diğer 3 kişi ders anlatıyoduk. İşin zorluğu dersi hazırlamak için sadece 2 yarım günün olmasında. Sabahlara kadar çalışmamızın nedeni bu.
Şimdiiii, ders planını öğretmenlik okuyanlar bilir biraz gıcık bir iştir. Kursta da aynı şekilde istenildiği gibi bi plan hazırlamak zorundayız. "Nasıl hazırlanıyor?" dersen, kursun ilk günü adım adım Nikue ( sanırım kendi hazırlamış) English Lesson Planner web sayfası hakkında bilgi veriyor. "Hııı, e o zaman kolaymış" gibi düşünme. İşin en çok vakit alan kısmı istedikleri gibi yani doğru bi şekilde plan hazırlamak. Saatlerini alıyor. Ama şöyle de bi gerçek var kursun sonunda nerdeyse 4 4'lük ders planı hazırlar hale geliyosun ve demo yapmaya gittiğin okullarda ders planını gören "çok profesyonelce olmuş" diye planına hayran kalıyolar. :)
Önce dersi nasıl işleyeceğine karar veriyosun( kursun ilk günleri çok rahat çünkü eline hazır geliyor), sonra ders planını hazırlıyosun ve en son materyal hazırlamaya geliyor.
**-Kurstaki MATERYALi kim KARŞILIYOR?
Kursun ilk günü iki tane guide kitap veriyorlar. Kurs esnasında çok bakamıyorsun ama ders ve ödev hazırlarken bayaaa bi işine yarıyor, güzel kitaplar. Anlatacağın dersin malzemelerini hazırlama fikri tamamen sana kalmış. Kursun yapıldığı yerde bizim için bi fotokopi makinesi vardı. Yani kağıt ve fotokopi okuldan.
Kullanılacak kitapları da ITI veriyor. Ama benim gibi renkli çıktı takıntın varsa cebinden veriyorsun.
Materyalden de bahsettikten sonra önemli bikaç şey daha yazayım.
Kursta herkes 45 dakika ders anlatıyor. 2. gün anlatmaya başlıyorsun tabii ki tanışmayla. Grup arkadaşlarınla tanışma aktiviteleri planlıyosun. Kursun ikinci günü bu şekilde geçiyor. 3. günde son hız, ders anlatmaca.
Dediğim gibi 10.30-13.00 arası bizler ders anlatıyoruz ve her sınıfta 1 tutor oluyor. 45 dakika boyunca seni izliyor ve verdiğin ders planı, materyaller önünde senin hakkında not alıyor. Aynı şekilde ders anlatmayan grup arkadaşların da senin hakkında not alıyor.
Öğle arasından sonra okula tekrar geliyosun ve ,2 grup birlikte, 16.30/ 17.00'e kadar tutor'lar ders anlatıyor (input). Fonetikten tut da Latin alfabesi kullanmayan ülkelerde İngilizce öğrenmenin ne kadar zor olduğuna kadar anlatıyolar. Her dersin sonunda yeni bir şey öğreniyosun. Kurs esnasında kafan bilgi çöplüğüne dönüyo, telaşlanma. Sonradan hepsi yerine oturuyor.
Ertesi gün 8.30-9.30 arası tutor ve grup arkadaşların, bir gün önce yaptığın ders hakkında feedback veriyor. O gün ders anlatıcaksan 10.30'a kadar hazırlıklarını yapıyosun ve rutin başlıyor...
Diplomayı almak için 6 saat ders anlatman gerek ve belli bi süre gözlem yapmış olman gerek.Gözlem için de yine plan hazırlanıyor. 3 kişilik gruplar halinde, İngiliz Kültür'deki yabancı öğretmenlerin dersine girip not alıyorsun. Daha sonra tutorlar, derse girmiştir diye bi formu imzalıyolar. Ya da bütün grup, birlikte 90 dakikalık ders videoları izliyosun.
Bu formlar portfolyolarda duruyor. Kursun ilk günü herkese büyük klasörler veriliyor. Bu klasörlerin içine yaptığın her şeyi koyuyorsun. Klasörler de tutorların odasında duruyor.
Kusrun son günlerinde Cambridge Üniversitesi bünyesinde çalışan biri geliyor ve bütün klasörleri inceliyor. Tutorların notlarına bakıyor ve son olarak da gruba, kurs-tutorlar-kurum hakkında fikirlerini soruyor. Genel bi konuşma yapıldıktan sonra gün boyu tutorların odasında olucağını özel konuşmak isteyen olursa yanına gelebiliceğini söylüyor.
***** Kursta nelere dikkat etmeliyim???
Öncelikle tutorların Teaching Practice (TP-ders anlatımı)'lerden sonra yaptığı feedbackleri çok iyi not al ve diğer derslerinde bu noktalara dikkat et.
Örnek: Bize kursta öğrencilere "Am I clear enough?, OK?, do you understand me?" gibi soruların sorulmaması gerektiğini çünkü öğrencilerin bu sorulara hep "yes" cevabını vericeklerini söylediler. Bu soruların yerine CCQ yani Concept Checking Question'ların sorulması gerektiği söylendi.
Şöyle yani, "bu alıştırmada şunları şunları yapıcaksınız, anladınız mı?" yerine; talimatı verdikten sonra "bu alıştırmada ne yapıcakmışsınız?" diye sormak gerekiyormuş.
Ders planını çok özenli hazırla.
Materyaller düzgün, anlaşılır ve seviyeye uygun olsun.
Kullandığın her materyalin altına nereden aldığını yaz (hangi kitap,hangi site gb).
Derslere full katılım
ÖDEVLER!!!! istenildiği gibi ve zamanında
Ödevler konusuna gelmişken, kursu bitirmek için sadece bu ders anlatımları ve inputlar yeterli değil bir de 4 tane essay yazman gerekiyor.
Bu ödevlerin verilme ve teslim tarihi, kursun başında verilen zaman çizelgesinde yazılı oluyor.
Bize verilen ödevlerin konusu şöyleydi:
-özellikleri verilen bir sınıfa göre verilen bir materyalden pre-while-post reading egzersizi hazırlamak, ders planı gibi yani
-verilen cümle ve kelimeleri dilbilimsel/bilgisel inceleme
-kurstaki öğrencilerden birinin okuma-yazma ya da gramerdeki eksiğine yönelik egzersiz hazırlama
-son olarak da kurstaki gelişimimizi anlatan bir essay.
Bu ödevleri, her grubun kendi tutoru okuyup değerlendiriyor. Ödevi nasıl yapman gerektiği, kelime sayısı kısacası her şey ödev dosyalarının içinde mevcut. Eğer bi yeri yanlış yaptıysan ödev geri dönüyor ve tekrar yapıyorsun yine olmazsa tekrar dönüyor. Sonuncusu da olmazsa o ödevden kalıyorsun. Bu pek hoş bir şey değil tabii.
*Özellikle ödevlerde ve kurs sürecinde her zaman yanımda olan, bana yardım eden Başak's team e çok teşekkür ederim. Sizi seviyorum :)
Ödevden hemen sonra diplomayla devam ediyim:
Her TP'den sonra tutor detaylı bi kağıt veriyo ve kağıdın en altında o dersten aldığın not yazıyor. Standard-Standard(strong)- Above Standard gb.
Pass A almak için anlattığın bütün derslerden( toplam 6 saat ders anlatman gerek bu da 8 ders saati demek çünkü dersler 45 dakika) above standard alman gerek. Yani ders planın standardın üstünde hazırlanmış,materyal,ders anlatımı, kullandığın dilin seviyesi, öğrenciler hedeflenen dili ders boyunca kullanmış.....Pörfetto bi ders yapmışsın demek... Pass B için de sanırım 2 dersin standard(strong'a yakın) olabilir, geri kalanı above olması gerek.Pass için de verilen her şeyi doğru düzgün yapıp "standard" almışsın demek.
* Kurstan Pass almak da önemli bir şey, küçümseme. Ama keşke hak etmeyenlere ya para iade edilse ya da ekstra başka bir şeye daha katılması gerekse. Çünkü bazen insanlar sanırım tempodan kaynaklı, hazıra konmaya başlıyolar. Senin materyalini kullanmak istiyolar ya da en kolay dersi almaya çalışıyolar. Ders anlatırken ki isteksizlikleri ya da gerektiği özeni vermediği anlaşılsa da onlara da Pass verilmesi haksızlık...
Biz bütün grup, kurs başladığında "Pass A alıcaz" diye başladık. 1. haftanın sonunda "Pass B olsun o da yeter" dedik ve son hafta "Allaaaaamm nolur geçiyim yeter yaaa " diyoduk. Tabii bunu kursun sonunda hep birlikte yemeğe gittiğimizde birbirimize itiraf ettik =))
Genel olarak süreç böyle. Dediğim gibi çok yoğun ama çok güzel şeyler öğreniyosun ve bence bir öğretmenin bilmesi gereken şeyler. Kendi üniversitemi düşününce 5 yıl boşuna okumuşum diyorum. Çünkü kursta yaptıklarımızın çeyreğini bile okulda yapmadık.
Tutorlar, bu alanda çok bilgili. Güvenebilirsin. Söylediklerini yapman yeterli.
Bizim tutorlar Simon Phipps, Nikue Gardner ve Liz'di.
Hani "ilkokulda şöyle bi öğretmenim vardı, tam bir öğretmendi" deriz ya.. Benim nadirdir böyle öğretmenlerim, SIMON PHIPPS de onlardan biri. ITI, böyle bir öğretmenle çalıştığı için çok şanslı. Adam derya deniz. Espirili, yardımsever, çok güzel ders anlatıyor. Bize yaptığı örnek ders anlatımında 45 dakikada rusça naber iyiyim adım şu görüşürüz demeyi öğrendik.
Açıkçası kursun ilk 2 haftası benim için çok zor geçti. Çok gergindim, hata yapmaktan korkuyodum. Bir şeyler öğrenmektense" acaba bu yaptığımı tutor beğenir mi?" diye düşünüyodum hep. 2.haftanın sonunda tutorlar değişti ve ben "hata yapıcam, Simon bana doğrusunu anlatıcak" diye derslere gittim. "Simon'dan bugün ne öğrenicem" diye mutlu girdim derslere. Hem öğrendim hem de öğrendiklerimi anlattığım derslerde kullanmaya çalıştım ve eğlendim. Simon, "öğretmen" kelimesini hakkıyla dolduran biri.
Umarım kursta senin de dersine girer:)
İşte böyle
Kurs sonrası neler oluyorr?? yakındaa :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)