İrlanda - 2

heyy,what's the story???!!!
=)))

Bi sonraki İrlanda yazısında irish deyimlerinden bahsetmeliyim sanırım=)
Neyse,
Yaklaşık 9 aydır İrlanda'da ,Slane'de, bi ilkokulda Comenius Dil Asistanı olarak çalışıyorum,Fransızca öğretiyorum çocuklara.
Bu konuyla ilgileneler için ayrıca bi başlık atıcam.Ama 2.bölümde gezdiğim yerlerden bahsediyim diyorum.

Önce, aşağıdaki haritadan gittiğim yerleri gösteriyim:

Yaşadığım yer ve çevresinden başlıyorum:Navan, Athboy, Slane, Drogheda, Trim ve Trim Castle

daha sonra hafiften güneyinde Dublin

batıya geçelim: Galway, Athlone, Gort, Doolin, Ennis, Ennistimon, Bunratty Castle ve civarı, Limerick, Ballina, Clare
ve son olarak Northern Ireland, kuzey İrlanda: Monaghan, Cookstown, Derry (Londonderry) , Portrush ve Giant's Causeway

İrlanda 2 'de batıya kadar olan kısımdan bahsedicem.Hepsini okumak sıkıcı olurdu.

9 aydır burda olduğumu düşünürsek, evet çok da gezemedim.Bunun nedeni İrlanda'da ulaşımın diğer AB ülkelerindekinden biraz geri olması.Çok fazla yeşil arazi olduğundan yollar çok dar.Şehirlerde metro yok.Zaten şehirlerinde de kasaba havası var.Yani Paris, Lyon, Madrid gb bi şehir havası bekleme=)
Yollar virajlı ve dar.Bu yüzden genelde şehirler arası seyahat otobüsleri kullanıyolar.10 dakikalık bi yere gitmek için en az 6euro veriyosun, gidiş - dönüş biletler daha karlı oluyo...Neyse durum böyle olunca milletin 3'er 5'er arabası var.Yani İrlanda'da arabasıyla gezebileceğin bi tanıdığın yoksa,otobüzlere deli gb para vericeksin demektir.
"Peki treni denesem" dediğini duyar gibi oldum,tren otobüsten daha pahalı ve Fransa'daki gibi her yerden geçer olayı da yok.

Bu arada aşağıdaki linkten otobüslerin duraklarını ve saatlerini görebilirsin:
http://www.buseireann.ie/inner.php?id=249

Hmmm,
Navan'la başlayalım mı??

NAVAN

Öncelikle Naavın diye telaffuz edildiğini söylemek istiyorum.Bununla ilgili küçük bi anım var.

Havaalanlarında bilgi vermek için information desk'ler vardır ya,uçaktan indikten sonra Navan'a hangi otobüsün kalktığını öğrenmek için doğruca oraya gittim ve görevliye "Hi,I'm looking for a bus that goes to Navan,could you help me please?"dedim.Bayaa Navan dedim yani.Görevli de gülerek "Are you french?" diye sordu.Sonra da Naavın diye düzeltti beni=))

Navan çok büyük bi yer değil. Kasaba gibi bi yer.İçinden Boyne River ve Blackwater geçiyo,birde Boyne Valley var.

(Boyne River)

(Boyne Valley)

(Boyne River-Blackwater)

Bu çevrede gidebileceğin meşhur Tara Hill var,yağmurun olmadığı bi güne denk gelirsen gitmeni tavsiye ederim.(İrlanda'da Tara isminin neden popüler olduğunu artık anlamışsındır ;) )

Efsaneye göre bir zamanlar bu yemyeşil alan eski İrlanda krallarının tahtıymış. Ayrıca etrafta bir sürü eski dönemlerden kalma anıt var. Birde kilise.

*Burdan detaylı bilgi alabilirsin:

http://www.mythicalireland.com/ancientsites/tara/

Sonra,SLANE(Sleyn) var.Burası çok şirin bi köy.Meşhur Slane Hill'in ve Slane Castle'ın bulunduğu;benim de okulumun olduğu yer.

Nedir bu Slane,niye meşhurmuş diye sorarsan İrlanda ve Notlar -1 'e bakmalısın.
Slane'den bikaç fotoğraf:

Slane Church

Slane Hill

           Slane Hill 

Slane Castle

Slane'e uğramışken ordan hemen NEWGRANGE yapalım.

Newgrange, Boyne River bölgesinde değişik ve önemli bi yer.

Newgrange,cilalı taş devrinden kalma bi anıt mezar.Ağır taşlardan inşa edilmiş ve bilimadamları bu taşların bölgeye nasıl taşındığına dair bişey bulamamışlar.Ayrıca taşların üzerinde çok değişik şekiller var,bazılarında celt-keltik semboller var.En önemli özelliğiyse winter solstice yani  kış gün dönümünde o daracık mezarlığın içine,koridor kapısının üzerindeki daracık delikten süzülen güneş ışığı.İnanılmaz güzel ve tur sırasında yapay ışıkla göstermeye çalışıyolar.
Yılda bir kere de Newgrange'de çekiliş 
yapılıyo.İsmi çıkan kişiler turla anıt mezarın içine giriyor ve güneşin doğuşunu bekliyorlar.Böylece eğer hava bulutlu değilse,mezarlığa giren gün ışığını görebiliyolar.Bu senekine ben de katıldım ama maalesef o kadar şanslı değildim=)
Ayrıca içeride bir de müze var. 

Neyse,
DROGHEDA(Drohada) ile devam edelim.Burası da Navan gibi bi yer,biraz daha büyük diyebilirim.Deniz kenarında.Ayrıca içinden Boyne River geçiyo.
2.dünya savaşından kalma surların kalıntıları var.Birde meşhur bi kilise var.İsmini yanlış hatırlamıyosam St.Oliver Plunkett'ın kafası var.Kellesi yani...Ben bakamadım ama güzel bi kilise,bence gittiysen gör derim.Bu arada İrlanda'daki kiliselerin dış görünüşü,diğer AB ülkelerindeki kiliselerden biraz farklı.
İşte bahsettiğim kilise

Navan'a yakın bir de TRIM var.Cesur Yürek - BRAVEHEART filminin bir bölümü Trim'deki Trim Castle'da çekilmiş.
Bu yüzden kale çok meşhur.Belirli saatlerde kalenin içine tur yapılıyor.Girişi 4euro ama gitmeden önce tur saatlerine bakmanı tavsiye ederim çünkü bir tur bitmeden seni içeri almıyolar.Yağmur faktörünü göz önüne alırsak, üşenmeyip saatlere bakmak en güzeli derim =)

Sırada DUBLIN var.
Dublin,İrlanda'nın başkenti biliyosun.Çok büyük bi şehir değil bu yüzden müzeleri daha rahat gezebilmek ve akşam irish pubların birinde takılmak için  2 gün yeterli derim.
Gezilicek güzel yerler var ve hoş bi yer.
Tehlikeli bi şehir değil.
Önce kaldığım hosteli yazıyım.Dublin' de merkezde değil ama yürüyerek 10 dakikada şehrin tam merkezine inebilirsin.Geceliği 15 euroydu ben gittiğimde, iyi bi yerdi :

Barry's Hotel / 1 - 2 Great Denmark Street, Parnell Square, D1 Dublin
http://www.booking.com/hotel/ie/barry-s.tr.html?aid=318670;label=hotel-40939-ie-1StzqbcBbUKFCmwuFaAqiQS3139678717;ws=&gclid=CPbctI_PyK8CFUsZ4Qod3k7obA


İstersen şehri yürüyerek ya da şehir içinde ring yapan otobüslerle gezebilirsin ama ben sana Hop On - Hop Off otobüslerini tavsiye ederim.
2 renk otobüs var : biri yeşil diğeri de kırmızı.Ben kırmızı olanına binmiştim. Fiyatlar tercih ettiğin haritaya göre değişiyo. Ama genelde 14-20 euro arasında fiyatlar.











Bu otobüslerin güzel tarafı biletlerde 2 günlük kullanım hakkı vermesi. Ayrıca biletini gösterip anlaşmalı yerlerde indirimli yemek yiyebiliyosun ya da bazı alışveriş yerlerinde %10 - 20 arası indirim kazanıyosun.

Otobüslerin belirli durakları ve belirli saatleri var, hepsini eline verdikleri haritada görebiliyosun. Böylece istediğin durakta inip etrafı gezip diğer otobüse binebiliyosun. Birde otobüste geçtiğin yerleri anlatıyolar.

*Önemli bi hatırlatma yapıyım , öğrenciysen öğrenci kimliğini mutlaka yanına al ve indirimlerden yararlan.

 İstersen Dublin'e gitmeden önce biletlerini internetten indirimli alabilirsin ama ben spontane yaşarım diyosan adım başı durakları var ve görevliler bilet satmak için seni bekliyo. Birde harita - bilet alabileceğin, soru sorabileceğin turist ofisleri var tabii.

Otobüslerle ilgili işine yarıyacağını düşündüğüm bikaç link , burda:

http://www.failtetours.com/dublin_tour_hop_on_hop_off.html
http://www.irishcitytours.com/index.php
http://www.dublinsightseeing.ie/

Şimdi haritadan gidilmesi gereken yerlere bakalım

Bu , kırmızı renkli otobüsün güzergahı.
Bu durakların hepsinde in ve etrafa bi göz at derim.Özellikle 17 numara, Hayvanat bahçesi çok güzel.Hayvanları görmek istemesen de çok büyük bi bahçe var içinde. Beyaz Saray var, gidince ne demek istediğimi anlarsın =)
Ve insanlar hava güzel olduğunda piknik yapıyolar.Bu parkta biraz keyif yapmalısın.
Guinness fabrikası var.
Trinity College 'a mutlaka git çünkü kütüphanesinde Book of Kells var.
"Phoenix Park" !!!!
Bu parkın hemen karşısında doldurulmuş hayvanlarla ilgili bi müze var.
Kildare Street üzerinde çok güzel müzeler var ve ücretsiz. National Museum gb.Mısır'lılardan ,Vikinglere kadar ; hatta Kur'an -ı Kerim 'le ilgili bir sürü bölüm var.
Archaeology müzesi var,
Galeriler var.
Wax Museum'u unutmamak gerek bu arada.
Yani bu tur muhteşem bence, görmen gereken yerler işte bunlar.Haritadakiler.

Bu da Dublin haritasının bi kısmı =)
İşaretlediğim yerler sadece geçerken daha bilinçli olman için ;)

O'Connell Street Dublin'in merkezi.Çoğu otobüs ordan geçer.Tam ortada ,yeşil okla gösterdim, The Spire var.Aslında görünce bu ne böyle diyebilirsin çünkü upuzuuuun kalem gb bi metal parçası.Şehrin tam ortasında ve herkes bu Spire'ın önünde buluşuyo.Ankara'nın dost'u gb=)

Hemen o cadde üzerinde " İ " tourist information var. Ordan harita alabilirsin ve neredeyse her caddede küçük bi ofis ve hediyelik eşya satan dükkanlardan var.

Spire'ın sağ tarafında O'Connell köprüsüne giderken eski - kocaman - çok güzel bi postane var.

Şehrin içine doğru yürürken O'Connell Bridge 'den geçiyosun ve River Liffey sana merhaba diyorrr=)

Trinity College'ın büyük bi kampüsü yok ama çok güzel bi yer.Burayla ilgili küçük bir not:

Bazı yerlerde Holy Trinity College yazısı görebilirsin.Bunun nedeni okulun kütüphanesinde Book of Kells'in olması.Bu kitap İrlanda'da kutsal bir hazine olarak görülüyo.Celtic rahipler tarafından hazırlanmış latince bi elyazması ve İncil'den birkaç bölüm içeriyo.Giriş ücretliydi diye hatırlıyorum.

Akşam, bi bara git demiştim.Temple Bar' a uğrayabilirsin.Irish filmlerinde sıkça görebileceğin bi bardır.
Hatta bence, önceden rezervasyon yap ve irish night yapan bi bara git.Gün içinde canlı müzik yapan bi pub da bulabilirsin.
Haritaya dikkatli bakarsan Dame Street' i kesen Trinity Street var. İşte bu sokakta çok cici bi kafe var adı Keoghs Cafe.Orda sütlü çay içip , tereyağlı Scone yiyebilirsin.Scone oldukça irish ve dediğim gb şirin bi kafe,taze scone bulman mümkün.
(Scone nedir dersen İrlanda ve Notlar-1 ' e bi göz at =) )

Dublin Castle'ı görmelisin.Orda birde chapel , küçük bi kilise var.Kalenin surlarının bi kısmı restore edilmiş.Oldukça modern, hayal kırıklığına uğrayabilirsin.

Grafton Street meşhurdur.

Dublin'le ilgili son olarak 2 şey eklemek istiyorum :
Birincisi, O'Connell Street üzerinde sol kolda, The Spire'ın hemen karşısında Earl Street var, haritada Talbot Street diye gösteriyo, orda Kylemore diye bi restorant var.Uygun fiyata lezzetli yemekler yiyebilirsin. BurgerKing ya da McDonald's 'da yemek istemessen diye=)

İkincisine gelince , ulaşım konusundan bahsetmiştim, haritada irish life'ın biraz sağına bakarsan Busaras'ı (Bosoorıs) görüceksin yani otobüs durağı. Ankara'daki AŞTİ'nin biraz daha küçüğü. Ordan diğer şehirlere ya da kasabalara otobüs kalkıyo.Yani otobüse binmek için Busaras'a gitmen gerek.
(Alışveriş yerlerinden bahsetmedin dersen, seni İrlanda ve Notlar -1' e yönlendiricem=) )

Temple Bar

River Liffey

 O' Connell Bridge

 Trinity

Kildare Street - Alliance Française

Kildare Street , Archaeology

Guinness

The Spire , O'Connell Street

Dublin Castle

Batı ve Kuzey i ,
İrlanda-3' de anlatıcam
Bu beni kesmedi dersen İrlnda ve Notlar - 1 başlığına tıkla =)

İrlanda ve Notlar - 1

İrlanda hakkında aklıma gelen bikaç şeyi notlar halinde yazmayı düşündüm.

-St.Patrick,yonca ve İrlanda arasındaki ilişkiyi anlatıyım:

St.Patrick,Slane Hill'e çıktığında yerden bi yonca koparıp hıristiyanlığı yoncanın yapraklarına benzeterek anlatmış..Hac çıkarırken, söyledikleri " in the name of the father, and of the son , and of the holy spirit,amen " sözlerini :
Ortadaki yaprak "father" , onun yanındaki "his son" ,bi diğeri de "holy spirit"  diye göstermiş.Bunların 3'ü bir arada olursa tanrı demek oluyo demiş.Bu yüzden her St.Patrick gününde insanlar yakalarına yonca takıyolar.

- İrlanda'nın kasaba - kent - köylerinde hiç evsize rastlamazken , Dublin'de görebilirsin.Şaşırma=)
Daha önce de dediğim gibi kasaba ve köyleri kadar olmasa da tehlikeli bi şehir değil. Yani gerilmeden şehrin keyfini çıkarabilirsin.

- İrlanda'dan Fransa ve İngiltere'ye feribotlar kalkar ama biraz pahalıdır. Bu yüzden yolculuktan bikaç hafta önce rezervasyon yapmalısın. Tabii seferlerin hava şartlarından dolayı iptal edilebileceğini unutma;) 
http://www.irishferries.com/ie/index-fr-ie.asp

-Trene binmek İrlanda'da pahalı.

-Trinity College ' de Book of Kells yani Celtic rahipler tarafından hazırlanan İncil'den birkaç bölüm içeren latince elyazma,kutsal hazine sayılan kitap var. Bu yüzden Holy Trinity College diye de bilinir

-İrlanda'da sıcak çikolata keyfi bi başka!! İçine küçük küçük marshmallow parçacıkları koyuyolar.

- Dublin'de bir sürü eski kitap bulabilirsin. 2.el olarak da satan birçok yer var.

-Supermac's İrlanda'nın fast food markasıdır.Yani BurgerKing ya da McDonald's gb

-Bir Irish ile randevun varsa, buluşma yerine kararlaştırılan saatden 5 ya da 10 dakika sonra gitmeni önerebilirim.Hiç dakik değiller.Zaten saat söylerken genelde "about" ya da "around" kelimesini kullanırlar.Tam dediği saatte gelen birini henüz  görmedim.Genelde 15 dakika bekliyorum

- Alışveriş için en uygun dükkanlardan biri Penneys diğeri de Dunnes Store'dur. İkisi de İrlada markasıdır. İç giyim ve kıyafetler için Penneys gayet güzel.
Dunnes Store'da uygun fiyata ev eşyası bulabilir ; mutfak alışverişi yapabilirsin.

-Ama yine de mutfak alışverişi için TESCO'yu öneririm.Gerçekten fiyatları çok uygun.Ayrıca kıyafet ve iç giyim bulmak da mümkün.

SCONE !!!!(skon)

- Yemek konusunda kendime biraz(!) güvenirim ama bu scone konusunda "harika bişey,mutlaka ye" gb bi yorum yapmıyacağımmm.Scone' a bayılıyorum, o ayrı bi konu.
Scone'u bizdeki poğaçaya benzetebilirsin.Ama bizim poğaçaların tadı daha mmmm,daha baskın.
Yani bu ekmeğimsi şey aslında ne tatlı ne de tuzlu.Şahsiyetsiz bişey.Sade yapıldığı da oluyo ama genelde kuru meyve koyuyolar içine.Bu yüzden "aman çok güzel, bayılırsın" diyemiyorum.Ama ben çok seviyorum =)
Tazeyken daha güzel oluyo tabii.Üzerine tereyağı sürüyosun ve yanında irish sütlü çayından içiyosun.
Bence harika!!! İrlanda - 2 de dediğim gb Keoghs Cafe gayet hoş bi yer. Orda scone'nun tadına bakabilirsin.

-SLANE neden önemli bi yer??

St.Patrick,hıristiyanlığı anlatmak ve yaymak için İrlanda'ya  geldiğinde bölgeye egemen olan ingiliz protestan krallarla mücadele etmek zorunda kalmış.Daha sonra Slane Hill'e çıkarak çok büyük bi ateş yakmış.Hatta bi efsaneye göre İrlanda'da yılan bulunmamasının nedeni yakılan bu ateşmiş.
Tepede yakılan ateşle, St.Patrick, krallara hıristiyanlığı yayma konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermiş olmuş.Bu yüzden Slane Hill çok önemli ve kasabalı, bazı dini festivallerde bu tepeye tırmanıp orda sembolik ateş yakıp ellerinde mumlarla Slane'deki kiliseye yürüyor.
Slane ve  St.Patrick's Day'le  ilgili bikaç fotoğraf - videom var:

                                   

*St.Patrick's Day'de geçit töreninden sonra  herkes guinness içiyorrr,ben de geri kalmadım tabii=)

Şarkı

Cem Mumcu, yaklaşık 22 saat önce şöyle bir ileti paylaştı :

"biri sizi bu şarkıya benzetse ne hissederdiniz?
https://www.youtube.com/watch?v=6GLQP-UQUuw"

Nedenini bilmiyorum ama belirli aralıklarla bu soruyu düşünüyorum. Bu yüzden "biri"sinden önce, bana benzeyen şarkıyı kendim bulmaya karar verdim. Ama sanki içimde birsürü şarkı var.Hatta şu anda çalan şarkı 2 dakika sonra değişecekmiş gibi geldi.Bana benzeyen şarkıyı bulan kişi,beni çok iyi tanıyor olsa gerek....

Beni bi şarkıya benzeten hiç olmadı.Ama olsaydı güzel hissederdim diye düşündüm.

İrlanda-1

Co Meath,Navan sokaklarından sesleniyorum

What's the craic???? =)

Konu İrlanda olunca akla direk şu 3 kelime geliyoMUŞ:

-alkolik

-katolik

-soğuk insanlar...

(alt başlıklar olarak hava durumunu,ingilizlerle olan muhabetlerini,küfretmelerini de ekleyebiliriz sanırım.)

Bu yakıştırma İrlanda'nın kuzeyde;sürekli yağmurlu,kasvetli bi hava durumuna sahip olmasından kaynaklı olabilir mi acaba?

Her şeyden önce İrlandalıların çok sıcak kanlı,yardımsever,espirili,muhabbet etmeyi seven ve hoşgörülü insanlar olduklarını ısrarla belirtmek isterim!!!

Eğer İrlanda'daysan,büyük şehir - kasaba fark etmez,insanların seni gördüklerinde "hi,how are ya?" demelerine alışman gerekiyo.

Tanımadığım birinin bana hal hatır sorması,ilk başlarda çok tuhaf gelmişti....Neyse daha önce de dediğim gibi İrlandalılar muhabbet etmeyi seven insanlar.Bu yüzden,özellikle alışveriş merkezlerinde bu durumun biraz daha abartılı versiyonlarını yaşaman mümkün.Şöyle ki:

Aradığın ürünü reyonda bulamadın diyelim.

Görevliye X ürününü bulamadığını söyleyip,yerini sorduğunda görevlinin "Hi,are you ok?" ile başlayan cümlesi tam yarım saat sürebilir.Sen de bu arada hem irish aksanının tadını çıkarmış olursun hem de "ayak üstü hiç tanımadığım biriyle yarım saat nasıl konuştum"un şokunu yaşarsın.

Katolik olmalarına gelince,

olsunlar ne var bunda?

Adamların Christmas-Good Friday-St.Patrick's Day-Easter 'dan başka bi derdi yokki...

Üstelik öyle güzel kutlamalar,festivaller yapıyolar ki "vayy beee,ne güzel yea" diyosun.

Din konusunda şaka yapabilen-şaka kaldıran,çok hoşgörülü insanlar olduklarını söyleyebilirim.İnandığın şeyin ne olduğunu gerçekten öğrenmek istediği için soran;seni yargılamadan-eleştirmeden dinleyen insanlar....Yani bu konuda da,takılıcak pek bi durum yok.

"Alkolik" olmalarına gelince=)

Türkiye'de de alkolikler vardır heralde,dimi???

Guinness - irish coffee - Baileys - Jameson Irish Whiskey- ...... gibi lezzetli içkilerin memleketi olan İrlanda'ya ve İrlanda halkına böyle bi genelleme yapmak, pek hoş olmazdı diye düşünüyorum...

"Pub" olayının Irish kültüründe önemli bi yeri olduğunu hatırlatıyım...Geleneksel bir irish pub'da,geleneksel irish şarkıları dinleyip geleneksel irish danslarını izleyebilirsin.

Alt başlıkları unutmadım....

İrlanda'nın ne kadar yeşil olduğunu bilirsin,bu yüzden de neredeyse her gün yağışlıdır.
Gün içinde havanın n'apıcağını kestirmek zor.

2dakika önce güneş varken birden yağmur yağmaya başlayabilir.2dakika olayını abartmıyorum...Çok ciddiyim.

Bu yüzden yağmuru sevmekten başka çaren yok=)

4mevsimin yaşandığını pek söyleyemem ama kışın yumuşacık bi havası olduğunun garantisini verebilirim =)

 Tek sıkıntı Ekim-Kasım aylarında arabayı sallayabilecek kuvvette rüzgarın olması.Onun dışında hep sonbahar-ilkbahar havası var.

Yazları en fazla 24 dereceyi gördüklerini,onun da 3 ya da 4 gün sürdüğünü söylüyolar...

 İngilizlerle olan durumları da;

bir Irish'i kızdırmak için British olduğunu söylemen yeterli olabilir....Aslında kızdırmak demiyelim çünkü dediğim gibi hoş insanlar.Biraz bozulabilirler diyelim.

Bir de spora çok düşkünler,takımları konusunda pek fazla eleştiri yapma derim =))

Hmmm, küfür....

Çok güzel irish argoları var!!!

Ayrıca,evet F'li kelimeyi oldukça sık kullanıyolar =)

Ama onlar için o kadar normal ki,fark etmiyolar bile.Anladığım kadarıyla bu fuck kelimesi bizdeki karşılığından biraz farklı.Kahretsin,pis,tüüü gb bişey sanırım=))