22.04.2012' de Cem Mumcu'nun "biri sizi bu şarkıya benzetse ne hissederdiniz?" dediği günü bloga not düşmüşüm, Navan sokaklarından.
Tarih 10.09.2018. Saat sabaha karşı 2:43 (İrlanda saatiyle). Bu sefer Dublin sokaklarından bu notu düşüyorum... Nostalji yapayım diye Mumcu'nun şarkısından sonra keşfettiğim, İrlanda'da tekrar tekrar dinlediğim, Soley-Pretty Face'i dinliyorum.
İçimi karartan bu şarkı ara ara aklıma gelir, dinlemeye cesaret edemezdim. Belki de, her ne kadar çok sevsem de, bana alanımla ilgili çok şey katmış olsa da, ailemden ilk kez bu kadar uzak kaldığım ve çoğu zaman yalnız geçirdiğim yağmurlu İrlanda günlerimi hatırlatan şarkıya; bendeki duygu durumunu değiştirmek için uykunun tutmadığı şu saatlerde bir şans daha verdim.
Bu sefer sevdiğim bu yemyeşil ülkedeki güzellikleri eşim ve annemle paylaşamamanın burukluğu var. Kaygı had safhada. Almanya'ya taşındığımızdan beri iş bulma konusuyla ilgili keçi gibi inatçı şansım, 2018'in başlamsıyla pes etmiş gibi görünüyor. Yine de pek emin olamıyorum çünkü bana her zaman bir şeyler ögreten, hayatıma iyi insanlar sokan bu güzel ülke beni bu sefer zorlu insanlarla sınıyor gibi.
Celta ve Çağdaş Drama Derneği Drama Liderlik Programı sayesinde Trinity College Eğitimde Drama bölümünde master yapmaya hak kazandım. Salı günü dersler başlıyor. Temmuz ayındaki iki haftalık yaz okulunu saymıyorum.
Tekrar öğrenci olmak çok güzel, bir şeylerle meşgul olmak, üretmek, düşünmek, eleştirmek çok güzel. Bunların nasıl yapılacağını öğrenmek çok güzel.
Hala Trinity'li olduğuma inanamıyorum. Çok heyecanlıyım ama aynı zamanda da korkmuyor değilim. Beni neler bekliyor bilmiyorum... Her şey çok yeni. Biraz gözlem yaptıktan sonra, dersler başladıktan sonra Celta sonrası başıma gelen en güzel deneyim diye yazmak isterim... Göreceğiz...
Bitirmeden önce buraya şöyle bir not düşeyim de kayıtlara geçsin. İnşallah seneye temmuz gibi "ne günlerdi boşuna gerilmişim" demek için hatırlatıcı olsun:
Başak's team olmadan burada olamazdım. Bana her anlamda, her fırsatta destek olan ailem, özellikle annem, Handan anne, Musa baba ve eşim... En yakın zamanda başarımı da kutlayacağımız bir İrlanda turu yapmak; bu güzel ülkeyi sizinle birlikte yaşamak üzere şimdilik ilk master konulu blog yazısını sonlandırıyorum.
Heyecanımı ve akademik çalışmalar hakkındaki bilgisizliğimin verdiği korku ve telaşı dindirebilirsem uyuyacağım çünkü yarın erkenden okula gidip öğrenci kimliğimi alıp, kalan 8 makale inceleme ödevimi yapmak üzere çalışma salonuna gideceğim. İçeri girebilmem için öğrenci kimliğimi almam gerek.
2011-Şubat , Trinity College önünde fotoğraf çekmiştik, burada okumak ne kadar güzel olur demiştik. 7 yıl sonra geldi bu şans. Dilerim harika bir master programı alırsın. Drama sevdiğin ve başarılı olduğun bir alan. Ve çeşitli dillerde drama dersi vermek çok keyifli olur derdik hatırlıyor musun? Master bitince bunun da gerçekleşeceği harika bir işin olacak, inanıyorum. Unutulmaz anılar ve deneyimlerle dolu bir yıl olsun senin için.
YanıtlaSil